31 Mart 2010 Çarşamba

Rahatlama...

Bugün Belgin'e gittim İtalyanca'dan çıkınca.. Oturduk konuştuk, özür diledi benden. Ne kadar çok zaman geçmiş beraber vakit geçirmeyeli, üzüldük, ağladım ben tabi sulugöz yine. Özlemişiz... Rahatladım.. Huzur doldum sanki, acı verdi ilk başta geçmişi konuşmak ama sonunda üzerimden yük kalkmış gibi oldum.. Fazla uzatmışız aradaki süreyi, atlatabilir insanlar bir çok şeyi ve bir çok sorunu çözebilirler.. Zamanla geçebilir tüm sıkıntılar, öfkeler.. Yeter ki geç kalmayalım, herşeyin çözümü var uzun ince yolun sonuna varmadan önce..

29 Mart 2010 Pazartesi

Hafta sonu da bitti hatta pazartesi bile bitiyor bak...



Güzel geçti haftasonumuz her zaman ki gibi.. Cumartesi sabahı Fenerbahçe'de kahvaltı ettik deniz kenarında. Sonrasında ise nargile, fenerbahçe parkı ve marina.. Atiyle Gözde gelip aldılar bizi akşam üzerinde ve Caddebostan The House Cafe'de oturduk biraz. Menüde havuçlu diyet kek, mozaik kek, Baileys kahveler ve naneli limonata vardı. Fark ettim ki yüzüm kıpkırmızı olmuş, yanmışım bütün gün güneşte oturmaktan.. Küçükyalı E-5 te bıraktı Ati bizi, Sadun aldı arabayla oradan da ve Kadıköy'e geçtik. Seçkin'in pastasını aldık, vapura bindik. Vapurda Gökçe ve Seçkin de vardı, Seçkin'e kendi pastasını taşıttım indiğimizde =p Afşın'ı bulduk midyeci Mehmet'te ve Sadun, Afşın, Alperen ve ben yemeğe gittik. Yeni bir mekan denedik, cafe benne, çetinkaya alışveriş merkezinin 7.katında, fiyatları uygun, yemekleri de güzeldi. Sonra Kaset'e geçtik gençlerin yanına, Seçkin'in doğum gününü kutlamak için. Geç döndük gece, eğlendik ama.. Pazar günü ise etüd ortamı vardı, ben, Alperen, Sadun, İren. Herkes bir köşede, işi başından aşkın bir vaziyette.. Mükemmel verim aldığımızı söyleyememekle birlikte, birşeyler yaptık işte. Bugün sınavım var biyoteknoloji dersinden, güzel geçti, eski sınavın aynısını sormamış hoca bu kez ama çok benzerdi.. Erken çıktım zaten. Dia'da yapılan alışverişin ardından odamda kendime tavuklu dürüm hazırladım, oh mis. Bugün Belgin'in doğum günü ama odasında yokmuş.... Alperen'den niye ses yok hala onu çözemedim, saat kaç oldu yaaa :( böhüüü Merak edilecek birşey yoktur gerçi ama yine de garip, böyle yapmazdı ki hiç. Bu hafta sınavları yoğun belki ders çalışıyordur.. Bilmiyorum ki valla.. Uykum var çok yahu, halbu ki saat erken daha. Yıllık yazıları var başlamam gereken ama henüz elim gitmiyor. Cuma günü de İtalyanca sınavım var; yarın başlasam iyi olacak, şaka maka zor valla yeni bir dil öğrenmek... ;)

26 Mart 2010 Cuma

Hafta sonu gelir hoş gelir...

Hafta sonu geldi ya mutluyum yine.. Siyah ojelerimi sürdüm, mutluyum... Tek bir çantaya doldurup hayatı...Uzaklaşmak, gitmek..ve Özlemek.. Kavuşmak sonrasında da, yanında olmak..Sevmek, birlikte vakit geçirmek..

24 Mart 2010 Çarşamba

Zaman hızla geçiyor


Odada oturup durmaktan zevk alır oldum, garip. Kendi kendimi dinlemek güzel gelir oldu. Dizi izliyorum deliler gibi, garip değil :) Yahu lisans hayatımın son döneminin bile 6.haftasına gelivermişim, nasıl geçti ki zaman bu kadar?? Pazartesi akşamı Taksime indim 18:00 servisiyle, mağlum efendim trafik dolayısı ile 1,5 saatte ancak varabildim. Yaseyle Emre daha önden buluşmuşlardı, buluştuk yemek yemeğe gittik Midpointte. Yasemin de geldi biz siparişleri verdiğimiz zaman. Güzeldi, iyi geldi. İki kadeh şarap bir de Yasemin'in önerisiyle bir kadeh Cosmopolitan ve tabi ki güzel bir yemek. Özlemişim arkadaşlarımla olmayı, gerçekten iyi geldi. Keşke her akşam bu kadar güzel vakit geçirebilsem... Emreciğim gidiyor 1 Nisan'da exchange için Almanya'ya, zaten onsuz Sabancı'nın da tadı tuzu yok. Gözde de yok. Didem de mezun oldu zaten.. Etrafımda kimseler kalmadı, bir tek Yase var onun da tüm vakti labda bitirmeyle uğraşarak geçiyor.. Eski günleri özlüyorum Sabancı'daki. Hayal ettiğim gibi olmuyor son dönemim, halbu ki yapılmayan herşeyin yapıldığı efsane bir dönem olacaktı.. Yok, herşey umduğu gibi olmuyor insanın. Bekliyorsun, ama olmadı da mı olmuyor işte... Özlüyorsun, geçmişi özlüyorsun. Sabancı'da geçmişi özleyerek geçiyor günler, ah çekerek geleceği yaşıyorsun...