24 Mart 2010 Çarşamba

Zaman hızla geçiyor


Odada oturup durmaktan zevk alır oldum, garip. Kendi kendimi dinlemek güzel gelir oldu. Dizi izliyorum deliler gibi, garip değil :) Yahu lisans hayatımın son döneminin bile 6.haftasına gelivermişim, nasıl geçti ki zaman bu kadar?? Pazartesi akşamı Taksime indim 18:00 servisiyle, mağlum efendim trafik dolayısı ile 1,5 saatte ancak varabildim. Yaseyle Emre daha önden buluşmuşlardı, buluştuk yemek yemeğe gittik Midpointte. Yasemin de geldi biz siparişleri verdiğimiz zaman. Güzeldi, iyi geldi. İki kadeh şarap bir de Yasemin'in önerisiyle bir kadeh Cosmopolitan ve tabi ki güzel bir yemek. Özlemişim arkadaşlarımla olmayı, gerçekten iyi geldi. Keşke her akşam bu kadar güzel vakit geçirebilsem... Emreciğim gidiyor 1 Nisan'da exchange için Almanya'ya, zaten onsuz Sabancı'nın da tadı tuzu yok. Gözde de yok. Didem de mezun oldu zaten.. Etrafımda kimseler kalmadı, bir tek Yase var onun da tüm vakti labda bitirmeyle uğraşarak geçiyor.. Eski günleri özlüyorum Sabancı'daki. Hayal ettiğim gibi olmuyor son dönemim, halbu ki yapılmayan herşeyin yapıldığı efsane bir dönem olacaktı.. Yok, herşey umduğu gibi olmuyor insanın. Bekliyorsun, ama olmadı da mı olmuyor işte... Özlüyorsun, geçmişi özlüyorsun. Sabancı'da geçmişi özleyerek geçiyor günler, ah çekerek geleceği yaşıyorsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder